İstanbul Barosu Başkanı Can Atalay’ın tahliyesini istedi
Haber: GAYE ŞEYMA CAN – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararına rağmen tahliye edilemeyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay için İstanbul Adalet Sarayı’nda açıklama yaptı. Saraç, “Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda Can Atalay’ın derhal serbest bırakılması gerekir. Aksi takdirde özgürlüklerin kısıtlanması ve yetkinin kötüye kullanılması söz konusudur. 100. yılını kutladığımız Cumhuriyetimiz, hukuk devletinin temellerini atmıştır. Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayarak, hukukun üstünlüğünü ayaklar altına alarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına giriyoruz.” söz konusu.
İstanbul Barosu, Türk Personel Partisi (TİP) Hatay Milletvekili seçilmesine ve Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen cezaevinden çıkamayan Avukat Can Atalay için İstanbul Adalet Sarayı Baro Merkezi’nde basın açıklaması yaptı. AYM). Açıklamada bulunan İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç şunları söyledi:
“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA, ANAYASA SONUÇLARININ UYGULANMAMASI İLE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İZLENMEKTEDİR: Anayasa Mahkemesi (AYM), 27 Ekim 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla Hatay Milletvekili ve Baromuz Üyesi Av. Şerafettin Can Atalay’ın ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının’ ihlal edildiğine karar verdi. Anayasanın 153/6 maddesine göre; ‘Anayasa Mahkemesi kararları derhal Resmi Gazete’de yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organları, idari makamlar, gerçek ve tüzel kişiler açısından bağlayıcıdır.’ İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararından sonra görevli mahkemedir. Anayasa Mahkemesi kararında bu husus şu şekilde ifade edildi: ‘Hak ihlallerinin giderilmesi, başvurucunun yargılanmasının yeniden başlatılması, infazın geri bırakılması için kararın bir örneğinin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulması gerekmektedir. mahkûmiyet kararının verilmesi, ceza infaz kurumundan salıverilmesinin sağlanması ve yargılamanın tekrar ertelenmesine karar verilmesi halinde süreçlerin yerine getirilmesi (E.2021/178) ‘gönderilecek’ denilerek açıkça belirtiliyor. Can Atalay, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda derhal serbest bırakılmalıdır. Aksi takdirde özgürlüğü kısıtlamak ve görevi kötüye kullanmak olur. 100. yılını kutladığımız Cumhuriyetimiz, hukuk devletinin temellerini kuruluşunda atmıştır. Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayarak, hukukun üstünlüğünü ayaklar altına alarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına giriyoruz.
BU TÜR BİR KARAR SADECE LİDERİN İMZASI İLE ALINMAZ: Bağımsız ve tarafsız yargının olmadığı, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının tanınmadığı, hukuka saygının olmadığı bir ülkede demokrasi olmaz. Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması nedeniyle yargılama süreçlerinde yaşanan hukuksuzluklara bir yenisi daha eklendi. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesine göre yargılamanın yenilenmesine sebep olan Anayasa Mahkemesi kararı olup, görevli mahkeme ilk derece mahkemesi olan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’dir. Henüz resmi olarak teyit edilmemiş olsa da sosyal medyada dosyanın sadece mahkeme başkanının imzasıyla Yargıtay’a gönderilmesine karar verildiğine dair bir belge dolaşıyor. İddia edildiği gibi böyle bir süreç varsa İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına rağmen görevini yerine getirmiyor. Ayrıca ağır ceza mahkemeleri heyet halinde karar veriyor. Böyle bir karar sadece cumhurbaşkanının imzasıyla alınamaz. Anayasa Mahkemesi’nin daha önce verdiği Enis Berberoğlu kararında tespit edilen hak ihlallerinin giderilmesi amacıyla, başvurucunun yargılamasının yeniden başlatılması için belgenin İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine, infazın durdurulmasına karar verildi. mahkûmiyet kararı verilmesi, ceza infaz kurumundan salıverilmesinin sağlanması ve yargılamanın geri bırakılmasına karar verilmesi. . Aynı süreç Anayasa Mahkemesi’nin verdiği Can Atalay kararı için de geçerli olmalıdır.
2 KASIM’DA HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE SAYGI BEYANINI YAPACAĞIZ: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hükümsüz kararını bozması ve talep hakkında acilen karar vermesi gerekiyor. Son olarak üyemiz Av. S. “Tüm meslektaşlarımızı ve basın mensuplarını 2 Kasım 2023 Perşembe günü saat 11:00’de İstanbul (Çağlayan) Adliyesi önünde sesimizi yükseltip ‘Saygı’ diyeceğimiz basın toplantısına davet ediyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkında verdiği karara uyulmaması karşısında ‘Hukuk Devleti’ ilan edildi.”